BİYOKİMYA ANABİLİM DALI

BİYOKİMYA ANABİLİM DALI






(Anabilim Dalı Başkanı)

Prof.Dr. Sema GÜRGÖZE

Akademik Özgeçmiş

Dahili: 8631

Prof.Dr. Beran YOKUŞ

Akademik Özgeçmiş

Dahili: 8608

beyokus@hotmail.com

Prof.Dr. Mehmet Hanifi DURAK

Akademik Özgeçmiş

Dahili: 8611


TARİHÇE


Biyokimya oldukça genç bir bilim dalı olup başlangıcından bugüne kadar yaklaşık 150 yıl gibi kısa bir zaman geçmiştir. 1903 yılına kadar hiç kullanılmamış olan biyokimya deyimi, ilk defa bu yıllarda Alman kimyageri Carl NEUBERG tarafından kullanılmıştır. Bununla beraber biyokimya alanında yapılan çalışmaların başlangıcı bu tarihten önceki yıllara rastlamaktadır. Biyokimya bilim dalının gelişmesine sayısız çok değerli bilim adamlarının emeği geçmiştir. Bunlardan sadece bazılarının adlarını şöyle sıralayabiliriz; Carl NEUBERG, Karl SCHEELE, WOHLER, HARDEN, YOUNG, EMBDEN-MAYERHOF ve KREBS. WOHLER'in 1820 yıllarında üreyi kimya laboratuvarında sentez etmesi biyokimya tarihinde bir dönüm noktası olmuştur. Çünkü bu buluş organik moleküllerin yalnız canlılarda bulunduğuna inanılan ve adına vital güçler denen bir kuvvet tarafından sentezleneceği inancının yıkılmasına neden olmuştur. Başlangıçta parça parça ve basit olarak elde edilen bilgilerin toplanması ile biyokimya bağımsız bir bilim dalı olarak gelişmiştir. HARDEN ve YOUNG ile EMBDEN MAYERHOF'un karbonhidratların ara metabolizması konusundaki çalışmaları bu dönemin biyokimya konusunda en başarılı örnekleri olmuştur. KREBS ve diğerlerinin trikarboksilik asit döngüsü konusundaki buluşları ve W.CROSE'un amino asitler konusundaki klasik çalışmaları bu devrin dikkate değer araştırmalarıdır. İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki yıllarda biyokimya alanında inanılmaz ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu dönemlerden sonra biyokimya alanındaki bilgilerin her sekiz yılda bir yüzde yüz arttığı kabul edilmektedir. Bilim dünyasının moleküler düzeydeki çalışmalara büyük ilgi göstermesi biyokimyayı en dinamik ve en fazla buluşların yer aldığı bir alan haline getirmiştir.


ANABİLİM DALI HAKKINDA


1993-1994 yılında Eğitim-Öğretime başlayan Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı’nda 2 Prof. Dr. ve 1 Doç.Dr. Öğretim Üyesi tarafından teorik ve pratik olarak lisans ve doktora programı dersleri verilmektedir.

Anabilim Dalımızda lisans öğrencilerine verilen dersler: Biyokimya I, Biyokimya II, Medikal Kimya, Klinik Biyokimya, Biyoteknolojide Temel Biyokimyasal Teknikler ve Uygulama Alanları ile Metabolik Hastalıkların Moleküler Metabolizması.

Biyokimya Anabilim Dalında öğrenci uygulama dersleri için bir uygulama ve bilimsel araştırmalar için 2 araştırma laboratuvarı mevcut olup doktora programından şu ana kadar 4 doktora öğrencisi mezun olmuştur.

Anabilim Dalımızın Misyonu; bilim ve teknolojideki son gelişmeleri takip ederek, veteriner hekim adaylarına temel ve klinik biyokimya bilgilerini sunmak ve bu adayların veteriner klinik bilimleri ile entegrasyonunu sağlayacak formasyonu kazanmalarına katkıda bulunmak, rutin klinik biyokimya laboratuvar hizmeti vermek ve bölgedeki hayvancılık sorunlarının çözümüne yönelik araştırmalar yapmaktır.

Vizyonumuz; referans klinik biyokimya laboratuvarı kurmak, klinik biyokimya kullanımını veteriner sahada yaygınlaştırmak, yurtdışındaki birimler ile işbirliği yaparak evrensel bilime katkıda bulunacak model deneysel çalışmalar yapmak ve bilgi ve becerilerimizi uluslararası düzeyde paylaşmaktır.


ÇALIŞMA ALANLARI

Biyokimyanın temeli laboratuvar çalışmalarına dayanır. Bu nedenle biyokimyacılar çok gelişmiş laboratuvar tekniklerinden ve aygıtlarından yararlanırlar. Örneğin dokulardaki bütün kimyasal maddeleri saptayıp ayırabilen spektrometre ve kromatografi gibi özel aygıtlar biyokimyanın temel araçlarıdır. Böylece vücuttaki hormonlar ya da dokularda tutulmuş zehirli maddeler, başka hiçbir yöntemle saptanamayacak kadar az miktarda bile olsa bu aygıtlarla belirlenebilir. Hastanelerin

biyokimya laboratuvarlarında, adli tıp kurumlarında, büyük tarım işletmelerinde, haralarda ve karantina istasyonlarında da biyokimyacılara önemli görevler düşer. Özellikle hastalardan alınan kan, idrar, dışkı ve beyin-omurilik sıvısı gibi örneklerin biyokimya yöntemleriyle incelenmesi hastalıkların tanısında çok değerli ipuçları sağlar. Yeni ilaçların ve aşıların insan vücudundaki etkilerini araştırarak farmakolojiye yardımcı olan biyokimya günlük yaşamın birçok alanında önemli rol oynar. Sonuç olarak biyokimya bilimi, yaşamın en küçük birimi olan hücrenin kimyasal yapısını, canlının meydana gelişindeki, hayatının devamındaki ve nihayet yok oluşundaki kimyasal mekanizmaları konu olarak ele alan ve inceleyen bir bilimdir. Canlı meydana geldikten sonra hayatın devamı boyunca onun vücudunda meydana gelen olayların hepsine birden metabolizma adı verilmektedir. Bu nedenle biyokimya büyük oranda metabolizma ile ilgilenmektedir.


YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR

DUYURULAR