"ZAFERİN ADI TÜRKİYE" BİR GECE, BİR MİLLET, BİR BÜYÜK DESTAN
KONFERANSI GERÇEKLEŞTİ
Dicle Üniversitesinde 15 Temmuz
Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında "Zaferin
Adı Türkiye" temasıyla “Bir
Gece, Bir Millet, Bir Büyük Destan “ konferans düzenlendi.
Dicle Üniversitesi 15 Temmuz
Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen konferansa Rektörümüz Prof. Dr. Kamuran
Eronat, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Aytaç Coşkun, Prof. Dr. Velat Şen, Genel
Sekreter Doç. Dr. Mustafa Uğurlu Arslan, dekanlar, akademik ve idari personel
ile çok sayıda davetli katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal
Marşı’nın ardından Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda konuşan
Rektörümüz Prof. Dr. Kamuran Eronat, “Bugün burada, tarihimizin en karanlık
gecelerinden birinin yıldönümünde, aydınlık bir sabaha birlikte sahip çıkmanın
gururunu yaşıyoruz. 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü, sadece bir darbe
girişiminin bastırılması değil; aynı zamanda milletimizin iradesine,
demokrasimize ve devletimize sahip çıkışının tarihî bir göstergesidir.
Milletimiz, tarihi boyunca nice zorluklara göğüs germiş, türlü saldırılar
karşısında asla boyun eğmemiştir. 1915'te Çanakkale’de imkânsızlıklar içinde
verilen destansı mücadele, Kurtuluş Savaşı’nda tüm dünyaya gösterilen
bağımsızlık iradesi, milletimizin karakterinde yer etmiş olan direniş ruhunun
göstergeleridir. O karanlık gecede, vatanımıza kastedenler, milletimizin
inancı, cesareti ve birlik ruhu karşısında yenilgiye uğratılmıştır. Milletimiz,
kadın-erkek, genç-yaşlı demeden sokaklara çıkarak demokrasiyi savunmuş,
tanklara karşı göğsünü siper etmiş, bayrağımıza ve devletimize sahip çıkmıştır”
şeklinde konuştu.
15 TEMMUZ MİLLETİMİZİN SAVUNMA HATTI OLMUŞTUR
Rektör Eronat, “Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’ün “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır”
sözleri, 15 Temmuz gecesinde bir kez daha hayat bulmuştur. Tıpkı Sakarya Meydan
Muharebesi’nde olduğu gibi, “hattı müdafaa” değil “sathı müdafaa” anlayışıyla;
o gece Türkiye’nin her karış toprağı, milletin savunma hattı olmuştur. Dicle
Üniversitesi olarak bizler, tarihimizin bu dönüm noktalarını genç nesillere
doğru ve bilinçli bir şekilde aktarmayı görev biliyoruz. Çünkü üniversiteler,
sadece bilgi üreten değil, aynı zamanda milletin vicdanını diri tutan
kurumlardır. Demokrasiyi, hukuk devletini ve insan haklarını savunmak,
hepimizin ortak sorumluluğudur” diye konuştu.
Doç. Dr. Mehmet Serkan Şahin,
modern dönem Türk siyasal hayatında meydana gelen ilk askeri darbenin Osmanlı
İmparatorluğu'nun son yıllarında yaşanan 1913 Babıali Baskını olduğunu
belirtti. İttihat ve Terakki cemiyeti tarafından Balkan savaşları sırasında
gerçekleştirilen bu darbe sonucunda hükümet istifaya mecbur bırakıldı.
Cumhuriyet döneminde yaşanan ilk askeri darbe ise Demokrat Parti iktidarına son
veren 27 Mayıs 1960 darbesi idi. Bu süreci Talat Aydemir öncülüğünde
tekrarlanan 1962 ve 1963 darbe girişimleri izlerken, 12 Mart 1971 muhtırasını
ve 12 Eylül 1980 darbesini ele alarak Türk Demokrasisine olan olumsuz
etkilerine dikkat çekti ve 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin sonuçlarını geçmiş
darbe teşebbüsleri ile karşılaştırarak ele aldı.
Şahin, 15 Temmuz darbe girişimini
tarihteki darbelerden ayıran özellikleri sıraladı.