DİCLE ÜNİVERSİTESİ 30. YILINDA SREBRENİTSA SOYKIRIMINI UNUTMADI


11.07.2025


DİCLE ÜNİVERSİTESİ 30. YILINDA SREBRENİTSA SOYKIRIMINI UNUTMADI

Srebrenitsa Soykırımının 30. yılında, Dicle Üniversitesi ev sahipliğinde 15 Temmuz Kültür ve Kongre Merkezi Celal Güzelses Salonu’nda anlamlı bir anma programı düzenlendi.

Programa Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat, dekanlar, akademik ve idari personel ile çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, acının ve tarihin izleriyle dolu güçlü konuşmalar yapıldı.

30 YIL ÖNCE SUSANLAR ŞİMDİ GAZZE’DE SUSUYOR

Programda konuşan Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, “Avrupa’nın göbeğinde, Birleşmiş Milletler korumasındaki bir şehirde, 8 bin Boşnak kardeşimizin öldürülmesine sessiz kalan bir dünya düzeninden söz ediyoruz. Bu sadece Boşnak halkına karşı değil, insanlığın ortak onuruna karşı da işlenmiş bir cürümdür. Sözde medeniyetin ortasında, demokrasi ve insan hakları nutukları atanlar, 30 yıl önce suskundu; bugün de Gazze’de aynı suskunluk içindeler” diye konuştu.

Vali Zorluoğlu, konuşmasında Bosna halkının bilge lideri Aliya İzetbegoviç’in sözlerine de yer vererek salona duygu yüklü bir çağrıda bulundu:

 “Aliya İzetbegoviç der ki: ‘Ne yaparsanız yapın, soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.’ Evet, biz unutmuyoruz. Srebrenitsa, bize sadece mazide yaşanmış bir acıyı değil, bugün Gazze’de, Doğu Türkistan’da, Myanmar’da süren zulmü de hatırlatıyor. Aliya’nın şu sözü ise hâlâ yürek yakıyor: ‘Bir gün her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey, düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.’ Dün Bosna’da olan şeyin, bugün Filistin’de tekrarlandığını görüyoruz. Göz göre göre, kameraların önünde, bebeklerin, kadınların, sivillerin katledildiği bir coğrafyada sözde insan hakları savunucuları yine susuyor” dedi.

Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat, yaptığı konuşmada soykırımı sadece bir trajedi değil, aynı zamanda bir medeniyet çöküşü olarak tanımlayarak, “11 Temmuz 1995 günü Bosna Hersek'te 8 binden fazla insanın katledilmesi nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı tarafından Avrupa’da yaşanan ve İkinci Dünya savaşından sonraki en büyük soykırım olarak nitelendirilen Srebrenitsa Soykırımı, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. İnsanlığın bu kara günü, Birleşmiş Milletler Genel kurulu tarafından 23 Mayıs 2024 tarihli kararla “11 Temmuz Srebrenitsa Soykırımını Uluslararası Düşünme ve Anma Günü” olarak kabul edilmiş; Cumhurbaşkanlığımızın 9 Temmuz 2024 tarihli genelgesi ile bugünün ülkemizde de anma günü olarak yâd edilmesine karar verilmiştir.

SREBRENİTSA İNSANLIĞIN UTANÇ VESİKASIDIR

Bu vesile ile asla unutulmamalıdır ki Srebrenitsa; sadece Avrupa kıtasında yer alan bir şehir ismi değildir. O, yaşanmış bir insanlık dramının, derin bir acının, nasır tutmuş uluslararası vicdanın utanç vesikası; İkinci Dünya savaşından sonra Avrupa’da yaşanan en büyük soykırımın adıdır. Avrupa'nın göbeğinde, Birleşmiş Milletler tarafından "güvenli bölge" olarak ilan edilmiş bir şehirde, binlerce Boşnak sivilin, sadece kimlikleri ve inançları nedeniyle sistematik biçimde katledildiği yerdir. İstiklal şairimiz Mehmet Akif merhumun “tek dişi kalmış canavar” olarak tasvir ettiği batı medeniyetinin tarihe kara bir leke olarak nakşedilmiş çifte standardının en pür, en elem verici örneklerinden biridir. Bu acı gerçek, savaşın hukuksuzluğunu nefretin yıkıcılığını ve sessiz kalmanın bedelini insanlığa bir kez daha göstermiştir.

UNUTMAMAK TARİHİ SORUMLULUĞUMUZ

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof Dr. Ali Fuat Örenç “Balkanlar’daki tarihsel Türk varlığına ve sorumluluğa vurgu yapan Örenç, “Bosna’da akan kan, sadece Boşnakların değil, bütün bir ümmetin ortak acısıdır. Bu millet, yüzyıllar boyunca Balkanlara adalet götürmüş, kardeşlik tesis etmiştir. Bugün Diyarbakır’dan Dicle kıyısından Tuna kıyılarına uzanan bu gönül köprüsü, sadece tarihî bir hatırlatma değil, aynı zamanda bir uyanıştır. Türk demek, Müslüman demektir. Türkler, İslam’ın kılıcı, mazlumun hamisidir. Srebrenitsa’nın, Gazze’nin, Doğu Türkistan’ın unutulmaması bu milletin tarihî sorumluluğudur” dedi.

Program, Srebrenitsa şehitleri ve tüm mazlumlar için yapılan dualarla sona erdi.


Fotoğraf Galerisi