CUMHURİYET’İN RUHUNU YAŞATAN KONFERANS: İRADE-İ MİLLİYE


27.10.2025


CUMHURİYET’İN RUHUNU YAŞATAN KONFERANS: “İRADE-İ MİLLİYE”

Dicle Üniversitesi ev sahipliğinde “Cumhuriyet ve İrade-i Milliye” konulu bir konferans düzenlendi.

Dicle Üniversitesi 15 Temmuz Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa Rektörümüz Prof. Dr. Kamuran Eronat, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Siraç Özerdem ve Prof. Dr. Velat Şen, Genel Sekreter Doç. Dr. Mustafa Uğurlu Arslan, dekanlar, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Kamuran Eronat, Cumhuriyet’in kuruluş sürecine giden tarihsel arka planı hatırlatarak şunları söyledi:

“Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi ile sona ermiştir. Ağır hükümler içeren bu ateşkes anlaşmasıyla birlikte başkent İstanbul başta olmak üzere Anadolu ve Doğu Trakya’nın pek çok kenti İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmiştir. Dört yıl süren savaş, milletimizin insan gücü ve ekonomik kaynaklarını büyük ölçüde tüketmiş; ardından gelen işgaller ise altı asırlık bir devlet geleneğine sahip Osmanlı Devleti’nin siyasi egemenliğinin fiilen son bulması anlamına gelmiştir.”

Rektör Eronat, bu zor koşullar altında Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde başlatılan Millî Mücadele’nin kısa sürede milletin hak, hukuk ve bağımsızlığını savunma hareketine dönüştüğünü ifade etti.

“Batı emperyalizmine karşı verilen bu direniş, 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla yeni bir aşamaya geçmiştir. Genel Kurul Salonu’na asılan ‘Hâkimiyet milletindir’ levhası, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun açık bir ifadesi olmuştur. Gazi Meclis, bir yandan işgal güçlerine karşı askeri mücadeleyi sürdürürken, diğer yandan millet iradesine dayanan yeni bir devletin siyasi ve hukuki temellerini atmıştır.”

Prof. Dr. Eronat konuşmasının devamında, Büyük Taarruz’un kazanılmasıyla elde edilen kesin zaferin, işgal hareketlerini sona erdirirken Cumhuriyet’in de temellerini sağlamlaştırdığını belirtti:

“Savaş yıllarında temelleri atılan yeni devletin yönetim biçimi, 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet’in ilanı ile resmiyet kazanmıştır. Türlü yokluklar içinde yürütülen bu varoluş mücadelesi, irade-i millîye ilkesi temelinde şekillenmiş; askeri zaferle taçlanan bu sürecin sonunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı Devleti’nin köklü tarihsel ve kültürel mirasını devralarak çağdaş, demokratik bir rejimle yeniden vücut bulmuştur.”

Konuşmasının sonunda Cumhuriyet’in sadece Türk milletinin kaderini değiştirmekle kalmadığını vurgulayan Eronat, “Cumhuriyetimizin kuruluşu, aynı zamanda tüm mazlum milletlere de ilham kaynağı olmuştur.” dedi.

Konferansta konuşan Doç. Dr. Mehmet Serkan Şahin ise “İrade-i Milliye” kavramının, Cumhuriyet’e giden süreçte Mustafa Kemal Paşa’nın en fazla önem verdiği ilkelerden biri olduğunu ifade etti. Bu kavramın, Sivas Kongresi sürecinde Millî Mücadele’yi kitleselleştirmek ve halkı bilgilendirmek amacıyla çıkarılan gazetenin adı olduğunu hatırlattı.

Şahin, Amasya Genelgesi ile başlayan, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile devam eden örgütlenme döneminde milletin azim ve kararlılığının temel belirleyici unsur olduğunu vurguladı. TBMM Genel Kurul Salonu’na asılan “Hâkimiyet Milletindir” levhası ve 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun ilk maddesinde egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun belirtilmesinin, bu mücadelenin yalnızca bir kurtuluş savaşı değil, aynı zamanda egemenliği millete devretme hareketi olduğunun açık göstergesi olduğunu söyledi. 


Fotoğraf Galerisi