TARİH YAZIMI VE TARİH EĞİTİMİNDE DİSİPLİNLERARASI YAKLAŞIMLAR
SEMPOZYUMU DİCLE ÜNİVERSİTESİ’NDE GERÇEKLEŞTİ
Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp
Eğitim Fakültesi tarafından düzenlenen “Tarih
Yazımı ve Tarih Eğitiminde Disiplinlerarası Yaklaşımlar” sempozyumu, 15
Temmuz Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Programa Dicle
Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Mustafa Uğurlu Arslan, akademisyenler,
öğrenciler ve davetliler katıldı.
Genel Sekreter Doç. Dr. Mustafa
Uğurlu Arslan, sempozyumun tarih yazımı ve tarih eğitiminin kesişim noktalarını
yeniden düşünmek, güncel yaklaşımları değerlendirmek ve geleceğe yönelik
yöntemsel öneriler geliştirmek açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Arslan, tarih yazımının yalnızca geçmişi kaydetmek olmadığını; toplumların
kolektif hafızasının nasıl şekillendiğini ve yeniden üretildiğini gösteren
dinamik bir süreç olduğunu belirtti.
Arslan, tarihçinin geçmişi
anlamak kadar yöntemleri ve kaynakları titizlikle değerlendirmesi, eleştirel
bakış açısını sürekli diri tutması gerektiğini ifade etti. Tarih eğitiminin de
yalnızca olayları öğretmek olmadığını, öğrencilerin tarihsel düşünme
becerilerini geliştirmeyi, kaynak çözümlemeyi, farklı yorumları değerlendirmeyi
ve karmaşık tarihsel süreçleri anlamlandırmayı hedeflediğini söyledi.
Sempozyumun, tarih yazımı ile
tarih eğitimi arasındaki teorik ve pratik ilişkiyi güçlendireceğine, yeni
araştırmalara, disiplinlerarası iş birliklerine ve yenilikçi öğretim
stratejilerine ilham vereceğine olan inancını dile getirdi.
Doç. Dr. Veysel Gürhan ise, tarih
çalışmalarının sadece bir akademik ritüel olmadığını, tarihin bugünü anlama,
geleceği kurma ve eleştirel düşünme yeteneğini geliştirme sanatı olduğunu
vurguladı. Gürhan, çağdaş tarih yazımının kronolojinin pasif bir kaydına
indirgenemeyeceğini, tarihin birden çok perspektifin etkileşimiyle sürekli
oluşan dinamik bir alan olduğunu belirtti.
Tarih öğretiminin artık sadece
geçmişi aktarmak olmadığını; öğrencilerin zamanı değişim ve süreklilik
ekseninde, mekânı sosyal ve coğrafi bağlamda, olayları neden-sonuç ilişkileri
ve çoklu faillik üzerinden analiz edebilme becerisi kazanmasını sağlamak
gerektiğini ifade etti. Disiplinlerarası yaklaşımın, tarihi eleştirel süzgeçten
geçirme ve yeniden üretme kapasitesini artırdığına dikkat çekti.
Açılış konuşmalarını ardından
sempozyum, geçmişi bilmekten öte, dijital çağın sunduğu araçlarla eleştirel ve
disiplinlerarası bir bakış açısıyla yeniden anlatmayı hedefleyen iki günlük
oturumlarla devam edecek.