TARİH YAZIMI VE TARİH EĞİTİMİNDE DİSİPLİNLERARASI YAKLAŞIMLAR SEMPOZYUMU DİCLE ÜNİVERSİTESİ’NDE GERÇEKLEŞTİ


25.11.2025


TARİH YAZIMI VE TARİH EĞİTİMİNDE DİSİPLİNLERARASI YAKLAŞIMLAR SEMPOZYUMU DİCLE ÜNİVERSİTESİ’NDE GERÇEKLEŞTİ

Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi tarafından düzenlenen “Tarih Yazımı ve Tarih Eğitiminde Disiplinlerarası Yaklaşımlar” sempozyumu, 15 Temmuz Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Programa Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Mustafa Uğurlu Arslan, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı.

Genel Sekreter Doç. Dr. Mustafa Uğurlu Arslan, sempozyumun tarih yazımı ve tarih eğitiminin kesişim noktalarını yeniden düşünmek, güncel yaklaşımları değerlendirmek ve geleceğe yönelik yöntemsel öneriler geliştirmek açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Arslan, tarih yazımının yalnızca geçmişi kaydetmek olmadığını; toplumların kolektif hafızasının nasıl şekillendiğini ve yeniden üretildiğini gösteren dinamik bir süreç olduğunu belirtti.

Arslan, tarihçinin geçmişi anlamak kadar yöntemleri ve kaynakları titizlikle değerlendirmesi, eleştirel bakış açısını sürekli diri tutması gerektiğini ifade etti. Tarih eğitiminin de yalnızca olayları öğretmek olmadığını, öğrencilerin tarihsel düşünme becerilerini geliştirmeyi, kaynak çözümlemeyi, farklı yorumları değerlendirmeyi ve karmaşık tarihsel süreçleri anlamlandırmayı hedeflediğini söyledi.

Sempozyumun, tarih yazımı ile tarih eğitimi arasındaki teorik ve pratik ilişkiyi güçlendireceğine, yeni araştırmalara, disiplinlerarası iş birliklerine ve yenilikçi öğretim stratejilerine ilham vereceğine olan inancını dile getirdi.

Doç. Dr. Veysel Gürhan ise, tarih çalışmalarının sadece bir akademik ritüel olmadığını, tarihin bugünü anlama, geleceği kurma ve eleştirel düşünme yeteneğini geliştirme sanatı olduğunu vurguladı. Gürhan, çağdaş tarih yazımının kronolojinin pasif bir kaydına indirgenemeyeceğini, tarihin birden çok perspektifin etkileşimiyle sürekli oluşan dinamik bir alan olduğunu belirtti.

Tarih öğretiminin artık sadece geçmişi aktarmak olmadığını; öğrencilerin zamanı değişim ve süreklilik ekseninde, mekânı sosyal ve coğrafi bağlamda, olayları neden-sonuç ilişkileri ve çoklu faillik üzerinden analiz edebilme becerisi kazanmasını sağlamak gerektiğini ifade etti. Disiplinlerarası yaklaşımın, tarihi eleştirel süzgeçten geçirme ve yeniden üretme kapasitesini artırdığına dikkat çekti.

Açılış konuşmalarını ardından sempozyum, geçmişi bilmekten öte, dijital çağın sunduğu araçlarla eleştirel ve disiplinlerarası bir bakış açısıyla yeniden anlatmayı hedefleyen iki günlük oturumlarla devam edecek.


Fotoğraf Galerisi