DİCLE ÜNİVERSİTESİ’NDE “KOLEKTİF VİCDANA SAYGI: FİLİSTİN” PROGRAMI DÜZENLENDİ


23.12.2025


DİCLE ÜNİVERSİTESİ’NDE “KOLEKTİF VİCDANA SAYGI: FİLİSTİN” PROGRAMI DÜZENLENDİ

Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi ev sahipliğinde “Kolektif Vicdana Saygı: Filistin” başlığıyla söyleşi, konser ve solo resim sergisinden oluşan kapsamlı bir program düzenlendi. Filistin başta olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan adaletsizliklere sanat yoluyla dikkat çekmeyi amaçlayan etkinlik, akademik ve sanatsal çevrelerden yoğun ilgi gördü.

Programa; Türkiye Cumhuriyeti Brunei Darüsselam Bandar Seri Begawan Büyükelçisi Prof. Dr. Hamit Ersoy, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Aytaç Coşkun ve Prof. Dr. Velat Şen, Genel Sekreter Doç. Dr. Mustafa Uğurlu Arslan, Yunus Emre Brunei Enstitüsü koordinatörü Lale Ersoy, dekanlar, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı.

Programda konuşan Türkiye Cumhuriyeti Brunei Darüsselam Büyükelçisi Prof. Dr. Hamit Ersoy, bu buluşmanın kişisel, mesleki ya da coğrafi gerekçelerle açıklanamayacağını, temelinde vicdani bir sorumluluk bulunduğunu ifade etti. Diyarbakır’da bir sanat sergisinin açılmasının başlı başına anlam taşıdığını vurgulayan Büyükelçi Ersoy, kentin tarih boyunca ilim, düşünce ve sanat üretimiyle öne çıkan kadim bir entelektüel merkez olduğuna dikkat çekti.

Bugün açılışı yapılan “Direniş II: Kolektif Vicdana Saygı – Filistin” sergisinin bu yönüyle son derece kıymetli olduğunu belirten Prof. Dr. Hamit Ersoy, serginin sanat ile direnişi buluşturduğunu, Filistin’in sesini estetik bir dille uluslararası alana taşıdığını ifade etti. Serginin aynı zamanda Brunei ile Türkiye, Bandar Seri Begawan ile Diyarbakır arasında kurulan anlamlı bir kültür köprüsü olduğuna dikkat çekti.

Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat ise etkinliğin yalnızca bir sergi açılışı olmadığını, insanlığın ortak hafızasına ve kolektif vicdanına dokunan güçlü bir çağrı niteliği taşıdığını belirtti. Üniversitelerin yalnızca bilgi üreten kurumlar olmadığını vurgulayan Rektör Eronat, sanatın kelimelerin yetersiz kaldığı yerde konuşarak yaşananların insani boyutunu görünür kıldığını ifade etti.

Serginin, öğrenciler ve ziyaretçiler için sorumluluk bilinci geliştiren önemli bir farkındalık alanı sunduğunu dile getirdi.

Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Mustafa Uğurlu Arslan, üniversite yönetimi olarak sanatsal üretimi insani duyarlılıkla buluşturan çalışmalara destek vermekten büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade etti. Arslan, “Kolektif Vicdana Saygı: Filistin” projesinin, üniversitemizin evrensel değerlere dayalı akademik duruşunu ve toplumsal sorumluluk anlayışını güçlü bir şekilde yansıtan kıymetli bir çalışma olduğunu belirtti.

Sanatın sınırları aşan evrensel bir dil olduğuna inandığını dile getiren Arslan, coğrafyaları, ideolojileri ve zamanları aşan bu dilin insanı insana yaklaştıran, ortak duygularda buluşturan güçlü bir bağ kurduğunu vurguladı. Sözcükle ya da imgeyle kurulan sanatsal anlatının evrenselliğinin; ortak acılardan, müşterek umutlardan ve paylaşılan vicdandan beslenen derin bir iletişim kapasitesinden doğduğunu ifade etti.

Bugün yalnızca bir resim sergisinin açılışının yapılmadığına dikkat çeken Arslan, aynı zamanda imgeler ile sözcüklerin, görsel hafıza ile anlatının, bireysel tanıklık ile evrensel vicdanın kesiştiği çok katmanlı bir düşünsel zeminde bir araya gelindiğini söyledi. Filistin meselesinin yalnızca bugünün değil; kadim mekânlarla kurulan tarihsel bağları yüzyıllar öncesine uzanan bir mesele olduğunu belirten Arslan, gelinen noktada bu meselenin trajik boyutlarıyla insanlığın ortak vicdan sınavı hâline geldiğini ifade etti.

Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şengül Kocaman ise konuşmasında, Filistin gerçeğinin çoğu zaman siyasal söylemler ve istatistikler üzerinden ele alındığını, ancak bu yaklaşımın yaşananların insani boyutunu yansıtmakta yetersiz kaldığını ifade etti. Sanatın, soyut verileri somut insan deneyimlerine dönüştürerek güçlü bir farkındalık alanı oluşturduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kocaman, bu tür projelerin kolektif vicdana yönelik evrensel bir çağrı niteliği taşıdığını belirtti.

Proje Küratörü Dr. Öğr. Üyesi Hamide Vural, sanatın yalnızca estetik bir ifade alanı olmadığını, aynı zamanda insanlık vicdanına dokunan güçlü bir tanıklık dili olduğunu vurguladı. Vural, “Kolektif Vicdana Saygı” projesinin Filistin merkezli bir çıkışla yola çıkmakla birlikte, zulme uğrayan tüm halkların yanında durma iradesini taşıdığını belirterek, sanatın sessiz bırakılanların sesi olma sorumluluğuna dikkat çekti.

Konuşmaların ardından “Direniş II” başlıklı solo resim sergisinin açılışı gerçekleştirildi. Geleneksel özgün baskı teknikleri ile dijital katmanların bir arada kullanıldığı eserler, ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Uluslararası ayağı da bulunan projenin, sanatın dönüştürücü gücü aracılığıyla toplumsal farkındalık oluşturmayı hedeflediği ifade edildi.