DİCLE ÜNİVERSİTESİ’NDEN MANDACILIKTA GENETİK BAŞARI:
“HEVSEL” DOĞDU
Dicle Üniversitesi'nin başarıları
ulusal medyada yer almaya devam ediyor. Mandacılıktaki genetik başarısı Anadolu
Ajansı tarafından haberleştirildi.
Dicle Üniversitesi tarafından yürütülen proje kapsamında, 3 yıl önce
İtalyan mandasından alınan embriyonun Anadolu mandasına nakledilmesiyle dünyaya
gelen “Dicle” adlı damızlık mandanın yavrusuna “Hevsel” adı verildi.
Proje, Dicle Üniversitesi bünyesinde GAP Bölge Kalkınma İdaresi desteğiyle
2020 yılında kurulan manda üretim işletmesinde yürütülüyor. Çalışma kapsamında,
yüksek süt verimiyle bilinen İtalyan mandalarından alınan embriyolar, yerli
Anadolu mandalarına transfer ediliyor. 2022’de embriyo transferiyle doğan ilk
yavru “Dicle”, işletmede damızlık olarak yetiştirildi ve bu yıl kendi yavrusunu
dünyaya getirdi. Böylece proje kapsamında ikinci kuşak saf İtalyan manda
yavrusu elde edilmiş oldu.
Yeni doğan yavruya, Dicle Nehri’nden beslenen ve UNESCO Dünya Mirası
Listesi’nde yer alan Hevsel Bahçeleri’nden esinlenerek “Hevsel” adı verildi.
Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sadık Yayla,
Diyarbakır’ın hayvancılık potansiyelini görünür kılmak ve mandacılığı
yaygınlaştırmak amacıyla yürütülen çalışmaların önemine değindi. Yayla, “Temel
hedefimiz, Diyarbakır’da mandacılığın bilinirliğini artırmak, tanınırlığını
geliştirmek ve üreticilere öncülük etmektir. Bu çiftlik aynı zamanda damızlık
gen merkezi olarak planlandı. Hem üreticilerimize kaliteli damızlık
sağlayacağız hem de bölgedeki mandacılığın yaygınlaşmasına katkıda bulunacağız”
dedi.
Dölerme ve Suni Tohumlama Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Ferit
Özmen, çalışmaların iki temel amaca hizmet ettiğini belirterek, embriyoların Anadolu
mandalarına transfer edilmesiyle coğrafi koşullara dayanıklı ve yüksek verimli
yavrular elde etmeyi ve damızlık hayvan teminine katkı sunmayı hedeflediklerini
söyledi. Ayrıca, işletmede öğrencilere uygulamalı eğitim vererek mandacılık
sektörüne nitelikli eleman yetiştirdiklerini ifade etti. Özmen, doğan her
yavrunun genetik kapasitesinin artırıldığını ve böylece üreticilere kaliteli
damızlık sağlandığını vurguladı.