Dünü Bugünü ve Yarınıyla
ULUSLARARASI 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ Sempozyumu
Değerli Araştırmacılar,
Türkiye’deki
askeri darbelerin sosyal, siyasal ve kültürel temelleri, Osmanlı devleti
döneminde yaşanan olaylara dayandırılabilir. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e tevarüs
eden ordunun sivil siyasete müdahalede bulunması, güdümlü bir demokrasinin ortaya
çıkmasına ve sosyal ve siyasal yapıda ciddi çatışmaların yaşanmasına neden
olmuştur. Emir-komuta zinciri içerisinde gelişen askeri darbeler sonucunda
ordu, süreklilik arz edecek bir şekilde yönetime el koymuştur. Ordunun devlet
bürokrasisinde egemen bir aktör haline gelmesi ve bu alanda kendini göstermesi;
sosyal, siyasal ve ekonomik katmanda krizlerin yaşanmasına neden olmuştur. Bu
katmanlarda yaşanan krizlere müdahale etmek isteyen ordu, ister istemez devletin
meşru güç kullanma tekelini sarih bir biçimde yansıtmaktan imtina etmemiştir.
Bu nedenle askeri darbeler olduğunda veya yaşandığında toplumsal hafızada
darbeye karşı koyup bir direnç göstermekten ziyade bir kabullenme durumu oluşmuştur.
Ancak ordunun içinde yapılanan FETÖ mensubu askerlerin başka bir içerikle (dış
bağlantılı olması nedeniyle bu darbe kimileri tarafından işgal olarak kabul
edilmiştir) darbe girişimine kalkışmaları, toplum nezdinde bu darbeye karşı
durmak bir “bağımsızlık mücadelesi” olarak kabul edilmiştir. İşte tam bu
noktada ‘15 Temmuz Darbe Girişimi’ne karşı Türkiye halkının tek vücut olarak
meydanlara çıkıp FETÖ’ye meydan okuması, demokratik yollarla seçilmiş
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında durması esasında ülke için
farklı emeller besleyenlere bir mesaj da verilmek istenmiştir.
Dünya
ve Türkiye siyasi tarihinde askeri darbeler, meydana getirdikleri olumsuz
sonuçlar itibariyle her zaman incelenmeye değer görülmüştür. Çünkü darbeler; bir
ülkenin sosyal, siyasal, hukuki, kültürel, dini vs. alanlarında korkuyu hâkim
kılarak ciddi bölünmelere ve yarılmalara yol açmıştır. Bu darbeler arasında ‘15
Temmuz Darbe Girişimi’, Türkiye’de daha önce gerçekleşen darbelerden farklı
özelliklere sahip olmuştur. 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ayırt edici en temel özelliği;
F-16’ların TBMM’yi bombalaması, henüz cumhurbaşkanı sokaklara ve meydanlara
çıkın açıklamasını yapmadan birçok insanın kendiliğinden sokaklara çıkıp
darbeye karşı çıkması, darbecilerin halka açık bir şekilde şiddet kullanması
olarak sayılabilir. Bu özelliklerden hareketle sempozyumun ana temasının ‘15
Temmuz Darbe Girişimi’ olmasına karar verilmiştir. Bu bağlamda değerli
katılımcılarından ‘15 Temmuz Darbe Girişimi’nin farklı boyutlarını ele alacak
özgün çalışmalarla hem literatüre hem de sempozyuma katkı sağlamalarını rica
ederiz.
Düzenleme
Kurulu