Bugün bütün dünyada genlerin tam yerlerini saptamak, kimliğini
belirlemek ve biyolojik çeşitliliği oluşturan canlı sistemlerdeki işlevleri
üzerinde araştırmalarda bulunmak için büyük miktarlarda kaynak harcanmaktadır.
Gelişmiş ülkelerde modern biyolojinin ağırlık noktası moleküler biyoloji
alanında öğretim ve temel araştırma olmuş, bundan sonra biyoteknoloji ve
biyolojinin diğer uygulamaları düzenli ve verimli olarak çalışmaya başlamıştır.
Dolayısıyla moleküler biyoloji eğitimi ve öğretimi biyolojinin farklı
dallarında uzmanlaşmak için de gerekli ve zorunlu bir hale gelmiştir. Türkiye
bu alanda çağın gerisinde kalmamak için biyolojiye modern bir anlayışla bakan,
eğitim-öğretim-temel araştırma ve teknoloji kavramlarını entegre bir şekilde
hayata geçirecek moleküler biyoloji bölümlerini üniversitelerinde oluşturmak
zorundadır.
Bu yaklaşıma katkıda bulunacak şekilde yeniden organizasyon ve hedeflere
ulaşım stratejilerinin sürekli yenilenerek belirlenmesi öncelikli vizyonumuzdur.
Üniversite-sanayi arasında işbirliği yapılması, uluslararası projelerde ortak
yer alma gibi doğrudan ve doğrudan olmayan desteklerle; özellikle ülkemiz için
öncelikli araştırma alanlarında genç bireylerin olduğu kadar akademik unvanlı
öğretim elemanlarının birikimlerini kullanmasına da olanak sağlanmaktadır.